Öneri... Forum Sağlığı İçin 2

[won't]

Daha önceden şöyle bir konu açmıştım ve üyelerin araştırmadan konu açmalarından dem vurmuştum. Şimdi biraz daha geriden bakıyorum ve şunu görüyorum. Kanallarını, videolarını veya tasarımlarını yorumlatmak isteyen arkadaşlara cevap olarak

- kötü
- çok eksik
- başarısız

gibi yorumlar geliyor. Eleştiri bu şekilde yapılmaz arkadaşlar

- Kapak fotoğrafın kötü çünkü........
- Videon eksik çünkü.....
- Başarısız bir kanala sahipsin çünkü...........

Olması gereken bir üstteki cümlelerdir, teşekkür ederim.

 

[Kerem Akın]

- Kapak fotoğrafın kötü çünkü........
- Videon eksik çünkü.....
- Başarısız bir kanala sahipsin çünkü...........

Olması gereken bir üstteki cümlelerdir, teşekkür ederim.

Tam olarak bu sekilde olmasa bile, evet. Genel olarak neyin begenilmedigi belirtilmesi gerekir en azindan.

 

[berat_ahmet]

Kesinlikle katılıyorum burada birbirimize yol göstermeye çalışıyoruz
bu tür cevaplar işi daha da zorlaştırıyor

 

[Hewexy]

Daha önceden şöyle bir konu açmıştım ve üyelerin araştırmadan konu açmalarından dem vurmuştum. Şimdi biraz daha geriden bakıyorum ve şunu görüyorum. Kanallarını, videolarını veya tasarımlarını yorumlatmak isteyen arkadaşlara cevap olarak

- kötü
- çok eksik
- başarısız

gibi yorumlar geliyor. Eleştiri bu şekilde yapılmaz arkadaşlar

- Kapak fotoğrafın kötü çünkü........
- Videon eksik çünkü.....
- Başarısız bir kanala sahipsin çünkü...........

Olması gereken bir üstteki cümlelerdir, teşekkür ederim.

ben dediklerine katılmıyorum

 

[editizm]

Öncelikle @won't eline sağlık. Çok güzel bir konuya değinmişsin. Gelin, ben size bu konuyu bir hikaye ile anlatayım ki aradaki farkı daha iyi anlayalım;


Hindistan’da 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.”

Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş.

Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.”

Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”


Peki, eleştirmeyecek miyiz? Elbette eleştiri olmalıdır, ancak nasıl eleştiri yapmalıyız öğrendikten sonra. Eleştirmek kolaydır. Bir şeyler yapmak kolay mıdır? Ranga Guru’nun hikayesi ile meseleyi noktaladığımızı düşünüyorum. Siz bu konuyu video edit ve fotoğraf düzenleme işlerine uyarlayın. Birisi çıkıp, "bu çok kötü olmuş" diyebilir. Ama siz o kişiye beğenmediği, kötü olan yeri nasıl iyi hale getirmesi gerektiğini sorun bakalım. Eğer cevap gelmiyorsa, eleştiriyi dikkate almayın.

Bu hikayeyi seneler önce duymuştum ve hayatımda hep bu doğrultuda eleştiriler yapmaya çalıştım. Sizlerle de paylaşmak istedim. 1-2 kişi bile bu hikayeden ders çıkarsa, ne mutlu bana.

Herkese iyi forumlar

 

[berat_ahmet]

@Jaaamiryooo Harfiyen katılıyorum

 

[GirayBarış123]

Öncelikle @won't eline sağlık. Çok güzel bir konuya değinmişsin. Gelin, ben size bu konuyu bir hikaye ile anlatayım ki aradaki farkı daha iyi anlayalım;


Hindistan’da 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.”

Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş.

Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.”

Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”


Peki, eleştirmeyecek miyiz? Elbette eleştiri olmalıdır, ancak nasıl eleştiri yapmalıyız öğrendikten sonra. Eleştirmek kolaydır. Bir şeyler yapmak kolay mıdır? Ranga Guru’nun hikayesi ile meseleyi noktaladığımızı düşünüyorum. Siz bu konuyu video edit ve fotoğraf düzenleme işlerine uyarlayın. Birisi çıkıp, "bu çok kötü olmuş" diyebilir. Ama siz o kişiye beğenmediği, kötü olan yeri nasıl iyi hale getirmesi gerektiğini sorun bakalım. Eğer cevap gelmiyorsa, eleştiriyi dikkate almayın.

Bu hikayeyi seneler önce duymuştum ve hayatımda hep bu doğrultuda eleştiriler yapmaya çalıştım. Sizlerle de paylaşmak istedim. 1-2 kişi bile bu hikayeden ders çıkarsa, ne mutlu bana.

Herkese iyi forumlar

Dediklerine katılıyorum ben de arada kötü diye geçebiliyorum bir daha yapmayacağım

 

[won't]

ben dediklerine katılmıyorum

Hocam mesela bahsettiğim olay tam da senin yorumun. Tamam da neye katılmıyorsun yazsana be adam

 

[won't]

Öncelikle @won't eline sağlık. Çok güzel bir konuya değinmişsin. Gelin, ben size bu konuyu bir hikaye ile anlatayım ki aradaki farkı daha iyi anlayalım;


Hindistan’da 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.”

Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş.

Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.”

Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”


Peki, eleştirmeyecek miyiz? Elbette eleştiri olmalıdır, ancak nasıl eleştiri yapmalıyız öğrendikten sonra. Eleştirmek kolaydır. Bir şeyler yapmak kolay mıdır? Ranga Guru’nun hikayesi ile meseleyi noktaladığımızı düşünüyorum. Siz bu konuyu video edit ve fotoğraf düzenleme işlerine uyarlayın. Birisi çıkıp, "bu çok kötü olmuş" diyebilir. Ama siz o kişiye beğenmediği, kötü olan yeri nasıl iyi hale getirmesi gerektiğini sorun bakalım. Eğer cevap gelmiyorsa, eleştiriyi dikkate almayın.

Bu hikayeyi seneler önce duymuştum ve hayatımda hep bu doğrultuda eleştiriler yapmaya çalıştım. Sizlerle de paylaşmak istedim. 1-2 kişi bile bu hikayeden ders çıkarsa, ne mutlu bana.

Herkese iyi forumlar

hikayeyi biliyorum bende bayadır ve çok yerinde bir tespit tebrik ederim

 

[won't]

Sevgili arkadaşlar bu arada kimse lütfen kusura bakmasın, bunu yapmanız sizle alakalı değil yetiştiğimiz toplumun öğretileri ve okullarda bize bu öğretiliyor. Eleştiri yapmayı öğretmiyor hocalarımız. Hocalar bile bugün eleştiri yapamıyor onlar size nasıl öğretsin. Kendimizi geliştirmemiz şart.